Güçlü olmaya çalışılıp bulunan enkaz onarılmadan bina yapmaya kalkışma eylemi.
Duyguları insan ruhunun besinleri olarak tanımlarsak farklı duygularla beslenmeye ihtiyacımız olduğunu söyleyebiliriz. Aslında her zaman mutluluğa ihtiyacımız yoktur, korku ve üzüntü neden böylesine korkuturdu insanları?
Nitekim olumsuz duygular insan için hayati önem taşır. Örneğin korku olmasa tehlikeleri sezip önlem alma, tedbirli davranma yetimizi yeterli düzeyde kullanamayız. Bu da bizi tehlikelere karşı daha açık konuma getirir. Utanç duygusu olmadan ahlak, suçluluk duygusu olmadan vicdan gibi bazı değerler anlamını yitirir.
Bazen acı çekiyorsak bunu saplantı hâline getirmeden bırakıp acı çekmeliyizdir işte. Bastırmadan, ona zaman tanıyıp (tabii yapıcı tavırlar sergileyerek) iyileşene kadar küçük bir çocuk gibi davranmak gerek. Neticede acı, bazı şeyleri daha güçlü ve değerli kılacak bir farkındalıktır.