İlgili haberlere baktığımda Bursa'da da buna benzer bir katliam yapılmış. Üstelik zehirlenerek öldürülen 3 köpeğin yanında bir tanesinin yavruları anasının başında bekleşiyormuş. (Bunu okuyunca çokça üzüldüm)
Anlaşılan o ki, hayvan barınaklarının sayısının artmasından evvel insanlardaki vicdan erdeminin var olması gerekiyor. Bir insan merhametsiz ve vicdan yoksunu olursa hayvan koruma alanlarının da önemi kalmıyor. Çünkü öyle insanlar var ki, hiçbir maddi geliri olmamasına rağmen bulduğu hayvanlara her türlü bakımı yapıyor. Ailemin bağ evinde köpeği var, ismi haylaz. Tavuklar ve bir de tanrı misafiri bir kedi. Bu kedicağız bağ evi yakınlarına geldiğinde oldukça hastaymış. Annemle babam, hayvanla ilgilenmişler ve şu anda sağlıklı hatta kilo dahi almış. Bazen şehir merkezindeki evlerine geçtikleri zaman babam iki günde bir 1,5 saatlik yolu onlara yemek vermek için kat ediyor. Bazı sorunlar nedeniyle köye geçemedikleri zaman huzursuz oluyorlar, böyle anlarda kaide hiç bozulmaksızın onlara köydeki komşuları hasan amcadan telefon gelir; "komşu, sanırım bir iki gündür yoksun. Merak etmeyesin hayvanların hepsinin karnını doyurduk." Annemle babam aynı anda; "haylaz'ın keyfi yerine gelmiştir."