mark twain

olacak o kadar
ilk gerçek amerikan yazarı olarak kabul edilen yazar.
bir yazar için belki de iyi diyebileceğimiz bir hastalığı vardı; insomnia, yani uykusuzluk. twain geceleri bir türlü uyuyamıyor, mecburen çalışıyor; sonra hiç beklenmedik zamanlarda, kâh bir parkta kâh banyoda uyuyakalıyordu. ünlü yazar, yatağında şöyle kesintisiz, mışıl mışıl bir uykuya öyle hasretti ki bir keresinde yakınlarına, “bana güzel bir yatak verin, size ölümsüz başyapıtlar vereyim.” demişti. bu hastalığını bir türlü yenemedi. ancak doğru düzgün uyumadan da ölümsüz başyapıtlar vermeyi başardı.
yaprak
kitap okuma kültürü çocukluktan beri süregelen ve okuduğu kitapları zihnine, yazarları üzerinden fihristleme düsturunda olan insanlar için kült bi isim olma durumu teşkil eden yazardır. çeviriler üzerinden konuşmak pek sağıklı olmasa da, okuduğum türkçe çeviri kitapları üzerinden genel izlenimim, romanlarında net bi anlatımı olduğu yönünde. boşluklu bir olay dokusundan ziyade tahmin edlebilir, öngörülebilir; yormayan, kafa karıştırmayan bir olay örgüsü tercih eder. tek bi patlamayla zirveye oynar, onun dışında kitap boyunca sakin sularda ilerliyormuş hissi uyandırır. benim favorim tom sawyer'ıdır.