dert

diko
Cekene bir yere kadardır.
Yanyana iki dükkanda birbirleriyle gül gibi geçinen iki tane kundura satıcısı varmış. Bunlar aynı zamanda da komşularmis. Bir gün hasan olan veli olandan bin lira borç almış ve bir ay sonra vereceğim demiş. Borcun zamanı yaklaştıkça hasan'ı almış bir telaş. Olmuş ona bir dert. Uykuları kaçmış saçları ağarmış stresten hasta bile olmus. Bunu gören karısı hasan'a sormuş hayırdır bey nedir senin derdin hele bi de. Hasan anlatmış karisina derdini. Karısı demiş ki bu mudur senin dert ettiğin şey. Dur bekle hele deyip kapidan veli'ye seslenmiş. Veli, buyur yenge demiş. Veli hasan'in sana bin lira borcu vardı ya ha işte o borcu sana ödemeyecek demiş girmis iceri kocasına da bak dertten kurtuldun yat uyu demiş. Bu sefer de veli dertlenmis. Vay arkadaş ben simdi naparim. Bin liram gitti. Nerden verdim diye kara kara düşünmeye baslayip dertlenmis.
Yani kissadan hisse dert etmeyin. Dert bi sende değil. Çeken bir yere kadar cekiyor. Asil dert yapana kalıyor.