yavaş yavaş güney amerika'nın suriyesi olma yolunda başına işler alan latin ülkesi. işler karışık.
bu karışıklığın temel sebebi ise yine petrol. venezuela, bundan yaklaşık 40 yıl önce günlük 2 milyon varil petrol üretimiyle dünyanın en büyük pompacisi iken artık gerek dışarıdan gelen ağır yaptırımlar gerekse iç karışıklıkların getirdiği istikrarsızlık nedeniyle bu ekonomik gücü çok efektif kullanamıyor.
adım adım bir bakalım;
- içişlerine müdahale ettiği gerekçesiyle Amerika Devletleri Örgütü'nden (OAS) ayrılacağını açıkladı. böylelikle resmi anlamda abd ile ilk resmi kavga başladı( daha evvelindekiler tv ve mikrofonlar yoluyla yapılan atarlanmalardi)
-chavez'den sonra yerine geline maduro mevcut politikaların devam ettirileceğini söyleyerek iktidara geldi ve öylede oldu. lakin maduro, chavez kadar halk üstünde yeterince etkili olamadı ve anti-sosyalist muhalefet, abd'nin de desteğiyle özellikle son 2 yıldır çok büyük eylemlere imza attı ve ülke iç savaşa kadar sürüklendi.
-son genel seçimlerdeki usulsüzlükler nedeniyle ve iktidarın "kurucu meclis" adı altında getirdiği "anti-demokratik rejim iddiasiyla" muhalefet, başkan maduro'yu darbecilikle suçladı ve akabinde abd, muhaliflere desteğini açıkladı.
-bu olaylar devam ederken dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip ulkenin vatandaşları olmalarına rağmen halk güney amerika'nın en yoksul halkı olma durumuna geldi ve halk ayaklanmaları başladı.
bu güzel ülkeyi zor günler yalnız bırakmayacak gibi.