Yüzeysel olarak acı çekeriz ama derinde ki duygu ile düşünürüz. Aşk acısı yaşarız ama umutlar ile düşünürüz. Sevdiğinizle arzuladığınız geleceği bu kadar çok arzulamanız bile yanılsamalı bir paradoks aslında. Çünkü korkuyla umudu bastırmaktan doğar bir çok arzu. Örneğin: beni aldatıyor mu korkusuyla beni aldatmıyordur umudunu bastırmak keşke güvenebilsem arzusuna gebe oluyor. Geniş yelpazeli baktığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Korkunun kendisinden korkup kendimize bir dünya kuruyoruz, bir insanı takıntı haline getiriyoruz. Sonra diğer duygularımız ona göre hareket ediyor. Ama etrafınıza baksanız bir sürü hatun-erkek var.