olması gerekendir. kimse sizin aklınıza, zevkinize, düşüncenize aşık olmaz. bunu yapanlar da erkeklerden çıkar en fazla. kadınlar içgüdüleri ile hareket eder. o an içgüdüleri belli aşamaları aşmak şartıyla kiminle üremek istiyorsa onu seçer. yani mükemmel oluşunuz ya da hanzo oluşunuz umurlarında değildir. heyecanlı olan kısmı ise hevesten ibaret bir süreçtir sadece; karşıdaki kişiye daha fazla yakınlaşman ve daha iyi tanıman için bir uyarıcıdır. zaman bu heyecan azalır ama bu heyecanın sağladığı yakınlaşma ile kişiler birbirlerini olumlu yönde tanırsa sevgi başlar. fakat halen aşk adını taşıyan bu sevginin tetikleyici tutkusu devam etmektedir.. bu seni zorlar; evlenirsin, çocuk olur.. kadın doğurmuştur misyonu tamamlanmıştır. erkek ise daha üremenin rutinleştiği dönemlerde sıradanlığa kabuk bağlamıştır bile.
işte asıl tutkunun az olduğu, biraz bilinçli biraz da ilişkinin durumuna göre o sevgi dediğimiz ortak duygu devreye girmek zorundadır. evlat sevgisi, anne baba sevgisi gibidir. tabi bunlar en olumlu kombinasyonların bir araya gelmesi ile olur. her ilişki bu denli mükemmel olmayabilir. günümüz şartları değerlendirildiğinde bu denli mükemmel birliktelikler beklemek bakar körlükten farksızdır.