bağımlılık

peho
İnsanlık, varoluşundan bugüne dek içgüdüsel biçimde hep bir şeylere bağlanmak istemiştir. Bu kimi zaman tanrı, kimi zaman aile, kimi zaman kendisi ve en kötüsü kimi zaman da bedenini çalacak maddeler olmuştur. Bununla birlikte bilimin gelişimi her zaman medeniyetimizin lehine olmadı, bazen öyle gelişmeler oldu ki medeniyet sıfatına yakışmaz olduk. Bu dünyadan birkaç dakika uzaklaşabilmek adına kendi bedenimizden on yıllar uzaklaştık. Hayatın çirkinliğine sığınmak adına uyuşturucuya sığınan insanlar, hayattan daha çirkin hâle geldiler. Her bağımlılık ''istesem bırakırım'' lafıyla başlar ve ne yazık ki bırakmak istenilmez, istenilse de bu maddeler kişiye izin vermez. İllüzyonun kendisi, bireyin istediği zaman bırakabileceğini düşünmesidir. Bedeni esir aldığı gibi zihni de esir alan bu alışkanlıkların insanı insana yakışmayacak rezil hâllere düşürmesi, hayatın getirdiği zor günlerden daha da rezil hâle getirmektedir insanı.

Sanıldığının aksine uyuşturulmak, hayatın eleminden uzaklaştırmanın aksine bireyi hayattan uzaklaştırır. Tabii bireyi hayattan uzaklaştıranlar uyuşturucuyla sınırlı kalmaz. Bazen masumiyetlerinin kurbanı olur insan; bir kereden bir şey olmazcıların kurbanı olur, denemekten zarar gelmez denir ama o zarar hep gelir. En büyük değerin akıl olduğu dünyada aklı bir kenara bırakmaktır insanın düştüğü yanlış. Doğru da olsa yanlış da olsa insan aklını hep başında tutmalıdır, aklının alınmasına izin vermemelidir. Bağımlılık işte bundan dolayı böylesine kötü oluşuyla anılmaktadır; insanın aklını başından alır. İnsan her daim yanlışa düşebilir, ama yanlışa düştüğü anda bile aklını başında tutmalı, hiçbir şeyin esareti altına girmemelidir. Hiçbirimiz parmaklıklar ardını istemeyiz. Bedenini parmaklıklar ardına layık görmeyen insanlığın zihnini parmaklıklar ardına bile isteye layık görmesi kişinin kendine yapacağı en büyük saygısızlıktır. Bedenlerin yalnızca ruhların birer kostümü olduğu dünyada özde olanı, ruhu bağımlılığa esir hâle getirmek bu hayatta başa gelebilecek en acınası durumdur. Clarissa P. Estes'in bir sözü de bu durumu açıklamaktadır. ''Bağımlılık, hayatı daha iyi gösterirken onun içini boşaltan her şeydir.'' Ve gerçekten böyledir. İnsana görmek istediğini verir, insanı derin bir kuyuda yanılsamalara tutsak eder. Böylece insan nihayetinde korkularının bağımlısı, ''bırakırsam nasıl devam ederim?'' korkusunun bağımlısı olur ve kişi artık uyuşturucunun yanı sıra kendisinin de bağımlısı olmuştur.

Serbest kelimesinin bile kökeninde serbest kalamadığı dünyada belki de en yüce şeydir kendimizi serbest kılabilmek, bağımlılıklara karşı koyabilmek. Bizleri esir almaya hazır bekleyenler yalnız maddelerle de sınırlı değildir, bazen karşımızdaki bazen de aynadakidir. Ama insan her ne koşulda olursa olsun bağımlılıkların karşısında olmalıdır çünkü akıl başta olduğu sürece her sorunun bir çözümü vardır. Bağımlı olunacak tek şey akıldır, birey her daim mantığın kanatları altına sığınmalıdır.
bu başlıktaki tüm entryleri gör