bana kadın olduğumu hissettir

azrailin regl donemi
her kadının dile getirmese de söylemek istediğidir.

ah kuzum. kadın olduğunu mu hissettirmeliyim sana? derhal.

ne yapsak ki? evime geldiğinde tüm evi kırmızı gül ile donatılmış bir halde görmek ister misin?

ya da senin diğer kadınlardan daha güzel, daha başarılı, daha iyi hep iyi her zaman iyi olduğunu söylesem kadın olduğunu hisseder misin? hissettirebilir miyim?
içindeki o içgüdüsel narsist yaratığı bu tavırlarımla beslesem kadın olduğunu duyumsayabilir misin?

ha pardon sevgi istiyorsun. şefkat. seni sarmalıyım kollamalıyım. ve bunlarla süslenmiş süpersonik bir seks hayatı.

yersen!

ama işte buna değecek olsan.. ancak bir erkek bir kadını bu denli sevebilir ve kadın olduğunu hissedebilirdi.

bir bebeğin olsa mesela..
her şeyiyle minyatür, çok değil 6 ay sonra sebepsiz ağlamalarının(aslında sebebi var ulan!) yerini neşeli kahkahalara bırakacak, çevresine mutluluk saçacak bir yaratık, ne pahasına olursa olsun bakmaya değer. hele bir de popüler kültürün belirlediği kapitalist güzellik normlarına uygun bir biçimde doğmuşsa değmeyin keyfimize. mavi gözlü, sarışın ya da hokka burunlu bir bebeği büyütmeyi kim istemez ki!
sonra bir karavan alırdık, gezerdik dağları ovaları. bir gölet görünce çekerdik sağa. ben yakardım mangalı sen de eğilirdin su birikintisine. benim kadar olmaz ama aşık olurdun kendi yansımanı görünce tıpkı narkissos gibi. değeydin sevgime hakkın vardı buna elbette.
sonra paramız biterdi belki, durulurduk. sonra yine yan odada bir bebek sesi daha..

sen kendini bil. ben sana kadın olduğunu bildiririm ara sıra.

hiç bir erkek dedim ya. hiç bir kadını bu biçim.. bu biçim sevmedi.
bu başlıktaki tüm entryleri gör