battlefield 1

cisi gelen sanat tarihcisi
malum ortamlardan indirip kurduğum ve oynadığım oyun.
açıkçası, birkaç şey söylemek istiyorum ben bu oyun hakkında. ilk başta, iyi ki para vererek almamışım bu oyunu diyorum ben. multiplayer seven bir insan olmadım hiçbir zaman, hikaye modu fena değil lakin neden bu kadar kısa diye ister istemez kızdım.

hikaye modunda benim sinirimi bozan kısım, medal of honor airborne'un neredeyse aynısını oynuyormuş hissiyatı vardı oyunda. oldum olası multiplayeri sevemediğim gibi battlefield serisini de *2 hariç!* sevemedim. yahu ben birini vurduğumu hissedemiyorum bu oyunda, isterse en harika grafiklere sahip olsa ne yazar? tamam, iyi zevk veriyor ama insanların bunu call of duty serisi ile kıyaslamasını anlayamıyorum.
belki de haklısınız, ben zevksiz herifin tekiyim...


oyunu indirip kurma sebeplerimden birisi kesinlikle gelibolu hikayesi olmasıydı lakin karaya çık, ingilizleri topçu ateşinden kurtar, ingilizlerin neredeyse ölüm emri verdiği anzakları kurtar ve öl!

yahu, insanların "ben bu oyunu oynamam bu yüzden" dediği sebep olan arabistanlı lawrence'li bölümler çok hoşuma gitti benim. ilk başlarda ister istemez bi içim titredi ama sonra doctor who'dan arda kalan ingiliz aksanımı edinip gelen geçen osmanlı askerini taradım. "unsere matter unsere vater" isminde bir alman, 2.dünya savaşı dizisi vardı, onu getirdi aklıma.

genelde savaş karşıtı olup öldürmemeye ant içen beyinler savaşa gidip öldürmenin tadına varınca psikopat olup çıkıyor. öldürelim asalım keselim diye gidenler de savaşa karşı oluveriyorlar, tuhaf bu insan psikolojisi.

her neyse, tanklı bölümler de çok zevkliydi aslında. ama genel olarak medal of honor'un 2007'de piyasaya sürdüğü oyunun 1.dünya savaşı modunu oynamış gibi hissettim.
iyi ki para vermemişim de indirmişim. buraya asgari ücretle geçinip "kardeşim hak yiyorsun haram bu olmaz" demeye kimse de gelmesin. filmi, dizileri internetten izleyip de oyuna para verip duyar kasmayın.


ha unutmadan, zaten malum yerlere sürenlerin de zaten oyunların üreticileri olduğunu ve oyunların en önemli kısımlarına bir hata bırakıp, "damağın zevke erişsin istiyorsa alırsın güzelim ;)" mesajı vermek istediklerini de biliyoruz, değil mi?

edit:
allah rızası için, "kardeşim o silahları, o 1.dünya savaşının köhne tanklarını kullanmak bile güzeldi, bunları bilmedigin için sevmedin..." demek için de lütfen gelmeyin, ziraa 1.dünya savaşında kullanılan silahların ve tankların, topların ve hatta üniformaların bile her detayını ezbere biliyorum, zira çok sevdiğim beş para etmez lisemin 1.dünya savaşına ait onlarca ansiklopediyi çöpe atmasından sonra çöpün içerisine girerek ansiklopedileri almış, eve getirip ıslak mendille silmiş ve mutluluktan gözyaşı dökmüş bir insanım. bakın çok gerginim çok kızdım, bu oyun güzel değil! değil, değil!"

edit 2:
tamam itiraf edeyim pilot ağabeyimizin olduğu bölümleri oynarken çok zevk aldım. özellikle en sonunda, wilson'ın almanı döverken yanan zeplinin üzerlerine doğru gelmesi ve alman ağabeyimizle birlikte üç kişi zeplinden atlamaları kısmında oyunu durdurup annemin, pazardan 20 liraya aldığı pilot şapkamı taktım.