iletişime geçtiğimiz ve hâli hazırda iletişim hâlinde olduğumuz kişiye, herhangi bir sebep dolayısı ile onu suçlamadan, eleştirmeden ve yargılamadan, olduğu gibi kabul edip, ona karşılık duyumsadığımız şeyleri kendisiyle paylaşmak, diğer bir deyişle; ben dili.
bu paylaşma esasında “sen, ...” diye başlayan tümcelerden ziyade, “ben, ...” diye başlayan tümceler ile olmaktadır. misalen, “ben, senin bağırmandan rahatsız oluyorum; biraz dikkatli olur musun?” gibi.
bu ileti ile yapılan davranış değil, sonucun kişide nasıl bir duygu yarattığı anlatılmakta ve kişinin kendisi ile karşısındaki arasında bir duyumsal bağ kurmayı amaçlıyor. bu duyumsal bağı karşımızdakine anlatırken ses tonumuzu, jest ve mimiklerimizi iyi kullanmamız gerekli.
kısacası bu tür tümceler, rahatsız olunan şeyle onun yarattığı duyguyu ve duygunun nedenini, en kibar dille açıklama yoludur.
bu paylaşma esasında “sen, ...” diye başlayan tümcelerden ziyade, “ben, ...” diye başlayan tümceler ile olmaktadır. misalen, “ben, senin bağırmandan rahatsız oluyorum; biraz dikkatli olur musun?” gibi.
bu ileti ile yapılan davranış değil, sonucun kişide nasıl bir duygu yarattığı anlatılmakta ve kişinin kendisi ile karşısındaki arasında bir duyumsal bağ kurmayı amaçlıyor. bu duyumsal bağı karşımızdakine anlatırken ses tonumuzu, jest ve mimiklerimizi iyi kullanmamız gerekli.
kısacası bu tür tümceler, rahatsız olunan şeyle onun yarattığı duyguyu ve duygunun nedenini, en kibar dille açıklama yoludur.