Beyaz Zenciler uyku tulumları, sırt çantaları ve bira kasalarıyla Çingene hayatı yaşayan dumancılar, beyazcılar, asitçilerdir... Beyaz Zenciler şairdir, çılgındır, düş kurmayı ve küfretmeyi severler: Onları en iyi polisler tanır!.. Beyaz Zenciler, mahkûm edildiğimiz rezil, yoz televizyon dizilerine benzeyen hayatlardan; eğitim, kariyer, başarı ve benzeri cüce düşüncelerden nefret ederler... Beyaz Zenciler sevgi edebiyatı yapmazlar, severler: Bütün enerjilerini kendilerini garantiye almak için harcayanların hiçbir zaman anlayamayacağı kadar çok severler... Beyaz Zenciler gerçekten “düzen karşıtı”dırlar, tüm ideallere ve ideolojilere karşı ihanet içindedirler. Onlar toplum dışına atılmamışlardır, orada, “imkansızın kıyısında öfkeli ve eğri bir hayat” yaşamayı seçmişlerdir... “Beyaz Zenciler coşku dolu, hem derin bir hüznü, hem de güçlü bir yaşama sevincini duyumsatabilen, çok renkli bir roman; ölümün kıyısına da 'Bilemediğimiz ne çok şey var şu dünyada, iş ki aydınlık bir geleceğe hazırlıklı bulunalım' sözlerini söyleten ruh haline de içtenlikle yaklaşıyor yazar.