birini hayatının merkezine koymak

kozmos
kendi benliğini geri plana atmaktır.
ne desem gg.

her ne olursa olsun, evlenilse de, çocuk sahibi de olunsa bir insanın en önem verdiği kişi kendisi olmalıdır. İkinci önem verdiği kişi evlendiği kişi/partneri üçüncünün ise çocuğunun olması ruhsal olarak daha sağlıklıdır. Günümüzde anne veya babalar 1 numaraya çocuğunu, 2 numaraya ise kocasını veya karısını yerleştirir.
Kendisi ise 3 numaradır veya kimliği tamamen yok gibidir.
ya da sevgilisini 1 numaraya kendisini 2 numaraya atarlar.

evliliği düşünürsek en basitinden Böyle bir ailede yetişen kız çocuğu giderek evin kadını, baba evin kocası, anne ise evin çocuğu rolüne girebilir. Erkek çocuğunun olduğu ailede de erkek çocuk evin kocası, anne onun karısı, baba ise evin çocuğu rolüne girebilir. uçuk gibi gelse de Böyle bir rol karışıklığında yetişen çocukların ensest ilişkilere ilgisi fazladır. özellikle doğu bölgelerinde resmi kayıtlara geçmemiş ensest ilişki oranlarını tahmin bile edemiyorum.

ya da sevgililik içinde kendini 2. plana partnerini ilk plana koyan biri partnerinin gözünde “kolay lokma” olmasında kimin gözünde olsun?

her şey bir yana, kendini sevmek, kendine saygı duymak ve kendine inanmak nefes almak kadar gerekli, ineklerin ot yemesi kadar doğal. korkmayın yani, ölçüyü kaçırmaktan korkmayacağınız sayılı konulardan biridir bu.

not: ekstrem durumlar haricinde yazdım bunları. kulakları duymaz şekilde doğan bir çocuğa gösterilecek ilginin, standart şekilde doğan bir çocuğa gösterilecek ilgiden daha fazla ve ayırılacak zamandan daha fazla olacağını biliyorum.
bu başlıktaki tüm entryleri gör