birinin (özellikle konuşmaya ikna olmuş, konuşarak iyi hissedebilen birinin) sorularını cevapsız bırakmak, onun kendi-içinde-kendisinden sakladığı cevapları veren seslerin farkına yeniden varmasını sağlayabilir. bu sezginin, yani dinlememek için konuşan konuşmacıya keşifler hediye etme sezgisinin, insanlık tarihinin farklı dönemlerinde hatırlanıp unutulduğunu düşünüyorum. yine de bunun unutulmasını, hatırlanmasına yeğ tutuyorum.
cevapsız bırakmak
Doğru cevabı verdiğinde bazen arızalar çıkar. Yalan da söylemek istemediğinde cevapsız bırakmak bazen daha doğrudur.
Karşı tarafı tiye almama durumu.
Karşı tarafı kâle almama durumu.
Zaman zaman gelen üşengeçlikle yapılan durum.
cevapsız bırakan insanların cevapsız bıraklılmaya tahammülü olmaz. hafife almanın bir göstergesi olarak, kendi kendinin sağlamasını yap kendini ikna et çünkü ben hislerini tamir etmek açıklamak seni iyi hissettirmek gibi gereksinimler içinde değilim demektir. sürekli düşünülen olduğunu bilmenin getirdiği bencillik duygusunun düşünememe, pasiflik hali.