metafizik varlıklara inanmayın demiyorum, bence hobi olarak bile inanmayın diyorum. bana kalırsa bu tür metafizik varlıklara hobi olarak inananlardan tutun da, bu varlıklarla fiziki bir temas yaşadığını iddia etme boyutuna getiren bütün insanlarımızı, yakınları en yakın bir psikayatri polikiliniğine götürmelidir. artık tedavi sürecini iyi bir hekim tayin edecektir.
bu tür varlıklar katii suretle olmayan varlıklardır. ''eee iyi de arkadaş kuran'ı kerimde geçiyor ama'' diyen arkadaşlara ''beni ilgilendirmez ben ateistim'' derdim ama demeyeceğim.
kuran'ı kerimde sizin bildiğiniz manada metafizik varlıkta cinler geçmez. ''cin'' arapçada bilinmeyen manasında her türden soyut ve somut varlığa verilen isimdir. ''cinnet, cenin'' vb. bir çok sözcük etimolojik olarak cin'den türemiştir.
müslümanların kutsal kitabı kuran'ı kerimde ''cinler'' olarak kastedilenler, peygamberle görüşmek isteyen, o güne kadar mekke'de kimsenin tanımadığı bilinmeyen kişilerdi. bu kişiler büyük ihtimal bugün yurdumuz topraklarında bulunan nusaybin'den geliyordu. bu kişiler peygamber muhhamed'le kendi yörelerindeki falcılar, büyücüler konusunu görüşmek istemişlerdir. araştırmalarım doğrultusunda peygamber muhhamed'in yaşadığı çağda bu fal büyücülük hususlarında en çok revaçta olan yer nusaybin'dir.
islam peygamberi, fal, büyü gibi işlerin bir yalandan ibaret olduğunu bu gruba tebliğ etmiştir. hatta inanları bu tür işlerle kandıranların cehennemin odunu olduğunu kesin bir dille bildirmiştir.
bu tür varlıklar katii suretle olmayan varlıklardır. ''eee iyi de arkadaş kuran'ı kerimde geçiyor ama'' diyen arkadaşlara ''beni ilgilendirmez ben ateistim'' derdim ama demeyeceğim.
kuran'ı kerimde sizin bildiğiniz manada metafizik varlıkta cinler geçmez. ''cin'' arapçada bilinmeyen manasında her türden soyut ve somut varlığa verilen isimdir. ''cinnet, cenin'' vb. bir çok sözcük etimolojik olarak cin'den türemiştir.
müslümanların kutsal kitabı kuran'ı kerimde ''cinler'' olarak kastedilenler, peygamberle görüşmek isteyen, o güne kadar mekke'de kimsenin tanımadığı bilinmeyen kişilerdi. bu kişiler büyük ihtimal bugün yurdumuz topraklarında bulunan nusaybin'den geliyordu. bu kişiler peygamber muhhamed'le kendi yörelerindeki falcılar, büyücüler konusunu görüşmek istemişlerdir. araştırmalarım doğrultusunda peygamber muhhamed'in yaşadığı çağda bu fal büyücülük hususlarında en çok revaçta olan yer nusaybin'dir.
islam peygamberi, fal, büyü gibi işlerin bir yalandan ibaret olduğunu bu gruba tebliğ etmiştir. hatta inanları bu tür işlerle kandıranların cehennemin odunu olduğunu kesin bir dille bildirmiştir.