dedikodu

evet
bir levent yüksel şarkısıdır.

sözleri;

Kim söylemiş beni
Süheyla'ya vurulmuşum diye
Kim görmüş ama kim Elene'yi öptüğümü
Yüksek kaldırımda güpe gündüz
Melahat'i almışım da sonra
Alemdar'a gitmişim öyle mi
Onu sonra anlatırım fakat
Kimin bacağını sıkmışım tramvayda
Güya Galata'ya dadanmışız
Kafaları çekip çekip orada
Alıyormuşuz soluğu
Onu da sonra anlatırım
Ya o Mualla'yı sandala atıp
Ruhunda hicranını söyletme hikayesi
Geç bunları anam babam geç bunları
Bir kalemde
Bilirim ben yaptığımı...
sipraleks
bugün yaptığıma binbir pişman olduğum berbat ama zevkli eylem. dedikodu yaptığım kişi gitmiş üst yönetime söylemiş, olay dedin mi demedin mi yoluna girdi. her ne kadar dini yönüm zayıf olsa da bu gece tövbe ediyorum dedikoduya. 32 yaşındaki insan ergenler gibi dedikodu mu yapar ya, ben yaptım oldu.
indolentexistence
Fukoyel (Foucault) anlamda söyleti ile dedikodu arasında fark vardır ama ikiside direniş biçimidir. Bize sürülen bir dayatmayı karşılamaya yöneliktir ama bu sav karşı tarafı doğrudan karşılayamacak gücü olduğunu düşünen kişilerin başvurduğu yöntem. Otoriterlik karşısında kitlelerin sığındığı bir alan. Direniş bizim zannettiğimiz gibi her zaman silahlı olmak zorunda değildir. Meclis çatısı altında olmak zorunda değildir. Söylenti bir konudaki kamusal ummadır.Mesela emeklilik maaşlarına %100 zam gelicekmiş.Umudun dile getirilmesi. Dedikodu, grup bilincini artırmaya yönelik yöntem. ikiye ayırıyorum. asli amacımız kötülemek olmayabilir. ikincisi doğrudan rahatsız olunan kişi ya da kişiler için ona iftiralarla birlikte bir kamusal tanımlama ortaya koymaya çalışıyoruzdur. Hedef alınmış bir şekilde davranmak.

Uzak durunuz. tehlikelidir.