programın hakkında başlık açtığımdan dolayı, yeni bölümü izledikten sonra entry yazmayı da borç bildiğimden, söylemek istediklerim var;
bölüm safiye soyman ve kocasının pazar macerası ile başlayıp yine kendisi hakkındaki konuşmayla bitti. öncelikle kocasının programla ne alakası var? beşinci dünya güzeli o mu? üzgünüm ama sahip olduğu dürüstlük ve basitlik kurgu ile birleşince, bir dakika sonra bayan bir görüntü ortaya çıkıyor. faik bey, istifa!
banu alkan'ın yediklerine bakılmalı! kadın fazla köriden uçup gitmiş galiba... unvanının sesteşinden içmiş olmasın kadıncağız, valla adına utandım ya! ar hırsızı erkeklere bile yapışıp durdu! kendine gel!
bülent hanımcığım? size ne oluyor? kültürel simge olan kumaşlara laf etmek size mi düştü? yürek mi yediniz? ayrıca ağzının payını verip duruyor ya tek kalmış banu'ya, yazık olmuş yanık saçlı sarışınımıza...
çiroz burcu'yu geçiyorum, yine arkaplanda kalmış ve gözüktüğü zaman da hep konuşmayı unutmamış yine. al sana istanbul bileti, safiye'inkini de al, geri dön!
neyse! filin etrafında oluşan programın yarısını da ilerlettirip izledim sıkıldığımdan, gereksizce uzun ve maalesef eğlenceli fragmana sahip vasat bir bölüm oldu.