durduk yere gerilmek

avni
Modern insanın gerilmemesi mümkün değil gibi görünüyor bana. "ne kadar dünya götüme minare götüme" modunda olursak olalım gerilecek bir şeyler mutlaka oluyor. elbette her konuda olduğu gibi gerginlik mevzusunda da aşmış olanlar mevcut.

genel olarak yaşadığımız ya da içinde bulunduğumuz bu olumsuzluğu abartmak maksadında olmamakla birlikte yok saymak da beşeriyete aykırı. zira noktalar arasındaki gerilmek, gerilme, gerilim farkı; potansiyel enerji kaynağı olarak hayatın ya da evrenin özü. noktalar arasındaki gerilimler farklı olmasaydı elektronların, nöronların hareketi mümkün olmaz her şey durağanlaşırdı. daha doğrusu tekamül ya da devinim olmaz hayat dediğimiz şey olmazdı. gerilim yoksa bırakın rüzgarı, ışığı vesaireyi ne büyük patlama, ne devasa evren, ne güneş ne de temel elementler başta olmak üzere hiçbiri olmazdı.

hal böyleyken yani gerilim hayatın kendisiyken kaçınmak imkansızdan da öte. öyleyse ne yok sayalım, ne de abartalım. keyfini çıkarmaya çalışalım derim ben kendi payıma. zira öyle ya da böyle çekmek zorundayız bu durumu çekemediğimiz vakit kaçsak dahi biriktiriyoruz ve minik minik biriken gerilimler farkında olmadan devasa boyutlara ulaşarak büyük patlamalara sebep olabiliyor.

gerilimsiz hayat mümkün olmadığına göre; bir gerginlik minnacık da olsa onun farkında olarak yaşamak en güzeli.
bu başlıktaki tüm entryleri gör