Biliyor musun? Senin gidişinle çok değiştim ben. Kırmızıya mavi diyor, maviye de her defasında mavi diyorum ısrarla. Mavi, göğe işaret ettiği için değişmiyor bende, gök kutsaldır çünkü. Zihnimi sınava tabi tutuyorlar iki kere iki kaçtır sorusuyla. Bazen susuyorum bazen de ikide bir bu soruyu sormayın diyorum; herkes bilir iki kere ikinin beş ettiğini... Yemeğine dikkat et, içme şu zıkkımı diyor meraklı ahali. Bilmiyorlar ki o zıkkım benim şarabımdır. Nefes alıyormuşum yaşamak güzelmiş. Ben nefesimi canan'ımla tuttum ve onda bıraktım sözleri ilişiyor dudaklarıma, boşver diyorum kendime. Hasretin anatomisini anlatınca da anlamayacaklar beni. Hasret dedim de, seni özlemedim hiç biliyor musun? Sana susadım yalnızca, kana kana susadım hem de...