en sevilen ömer hayyam rübaileri

turuncu gemi
kendi çarkını döndürmeye bak döndükçe dünya;
keyfinin tahtına çık kadehle dudak dudağa;
tanrının umrunda mı senin günahın sevabın:
sen kendi muradını kendi güzelinde ara.

gül der ki yüzüm yüzlerden güzelken
ezer suyumu çıkarırlar bilmem neden.
bülbül de şöyle der ona sanki içinden:
bir yıl dert çekmeden var mı bir gün sevinen?

bize şarap ve sevgili, size cami kilise;
sizler cennetliksiniz, cehennemliğiz bizlerse;
kader böyleymiş neylersin, kimsenin suçu yok:
kim ne karışır ezel nakkaşının işine?

benim varlığım senin yaptığın bir nakış;
türlü garip renklerini hep senden almış;
kendimi düzeltmeğe nasıl varsın elim:
senden güzelini yapmak bana mı kalmış!
turuncu gemi
ben şarabı eskimiş acı acı severim;
en çok da ramazanda cumaları içerim;
helal üzümünü ezdim doldurdum küpe:
ne olur,içinceye dek ekşitme tanrım.

aşk o yüce mimar, beden evimi kurunca
aşk dersini yazdırdı bana her dersten önce
sonra bir parça altın koparıp yüreğimden
bir anahtar yaptı mana hazinelerine.

bilmem, tanrım, beni yaratırken neydi niyetin,
bana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettin;
bir kadeh, bir güzel, bir çalgı bir de yeşil çimen
bunlar benim olsun, veresiye cennet de senin.