Seven years in tibet filminden bir sahneyi akla getirmiş başlık;
sahnelerden birinde heinrich harrer, tibetli bir terzi kıza dağcılık başarılarını, kazandığı madalyaları ve çıktığı zirveleri böbürlenerek, iştahla ve gururla anlatır.
Ama tibetli terzi kız heinrich'in kültürü ile kendisinin kültürü arasındaki farklılığa takılır ve şöyle der;
“siz hayatın her döneminde zirveye tırmanmayı başaranlara saygı duyarken, biz kendi egolarını terk edebilene saygı duyarız.”
Günümüzde ne böyle bir terzi kız vardır, ne heinrich gibi başarılı bir figür. Sadece sefil kıvamda, acınası yüzeysellikte bir kendini ispat çabası ve buna bağlı olarak insanlar tarafından beğenilme isteği vardır. Bu istek haricinde tüm eylemler buna hizmet eder. Anormal değildir bu durum, ama yeterince normal de değildir.