her zaman sekse açılmayan kapı. ihya ettiği şeylerde şairane günahlar var.
“yeni sağılmış sütlerin tadına varıyorum
göğüslerinin arasındaki o esmer çukurdan akıyor kanım.
kimsenin girmediği ıssız ormanına dalıyorum senin,
bir kaplansın! ben önünde can çekişen hayvan
bir yılanın süzülüşünü duyuyorum karanlık çalılardan,
gerinen kasıklarında büyüyor bu ipeksi koku...
elime değen zehir. dokununca pul pul dağılacak...
gece gündüze, kılıç kınına kavuşacak
yaprağa düşen ateş nasıl tutuşturursa ormanı
ellerin bana uzanınca hayat ve ölüm beni çağırıyor.”