eşik

ontolojik sancilarimin merhemi
arada oluşun, belirsizin, sallantılının, güvenilmezin ikonlarından biri. anadolu'nun hatırlamadığım bir bölgesine ait inanışa göreyse eşikler, cinlerin yaşadığı yerler olup, belirli bir tehlike potansiyeli barındırırlar. en yaşlı tarımın (yani en yaşlı yerleşikliğin) hüküm sürdüğü bu topraklarda, konup göçmenin, insanın bir gününün diğerini tutmamasının ya da kaçaklığın eşikle özdeşleştiği söylenebilir şu halde. esasında şu cinlerin de içimizde, bizimle yaşadığını söylemeye gerek yok.
turuncu gemi
sabahattin kudret aksal şiiridir;

bir yaz günüydü bırakmışım arkamda
yürüyordum sokaklar tozdu, yapılar
boz bulanık bir su gibi akıyordu
bir kadın çamaşırını asıyordu
penceresinde yitirilmiş anılar
burnumda çürümüş yemiş kokuları
sokaklar yeniden yeniden sokaklar
yer bitirir en güzel aydınlıkları
geceyle gündüzün kavşak noktasında
havada kanat vuran kuştu çirkin
ve şaşkın baktım birdenbire karşımda
olağanüstü eşiği güzelliğin.