tarihteki örneklerine bakarak salt ulusçulukla sınırlanmaması gerektiğini düşünüyorum. çünkü faşizan eğilim en basit toplumsal birlik sayılan aileden başlayarak dünyanın tek devlet olduğu bir düzen olsa bile varlığını sürdürebilir. bu minvalde daha evrensel tanımı; toplumsal bir sınıfın diğerleri üzerinde hakimiyetini kurarak diğerlerinin isteklerini yok sayarak istediği gibi yönetmesidir. bu sınıf sermaye sınıfı da olabilir, esnaf ve zanaatkarlarda, aristoklarda, müslümanlarda, yahudilerde, emekçilerde, beyazlarda, zencilerde ya da bilmem nelerde.
diğer taraftan tek kişinin sözünün geçtiği bir düzenin faşizm olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı?