bir söylentigöre yuri gagarin, uzaydan dünyaya ilk bakışında ''burada bir tanrı göremiyorum'' tarzında bir şey söylemiş. tabi kimi çevreler bunun doğruluğunu düşünmeden, tartışmadan doğru kabul edip gagarin'e atıfta bulunmuşlar.
necip fazıl tarafından yazılan bu şiir de o 'atıf' temelli yazılar, söylemler bütününden birisi. ''modern kimseler'' tarafından 'yuri gagarin'e bir ultimatom olarak görülür. şiirde geçen ''bizimkiler'' kısmı sanıyorum ''inananlar'' dır.
*
edebi olarak bir değeri var mıdır bilmem ama şahsi fikrim bu şiirin laf salatasından öteye gidemeyeceğidir. necip fazıl iyi idi, hoştu ama bilimsel temelde duran bir insana 'ultimatom' 'ayar' mahiyetinde bir şiir yazmak su götürmez bir gerçek ki, boş iştir..
*
yirminci asrın ablak yüzlü feza pilotu!
buldun mu ay yüzünde ölüme çare otu?
bir odun parçasına at diye binen çocuk!
başında çelik külah, sırtında plâstik gocuk.
uzaklıkları yenmiş fâtih edasındasın!
dipsizliğin dibini bulmak sevdasındasın!..
allah'a dil çıkarır gibi küstah bir yarış...
farkında değilsin ki, ay dünyaya bir karış
fezada milyarlarca ışık, yol, mesafe;
seninki, saniyelik zafer, ilmî hurafe!
kavanozda, kendini deryada sanan balık;
ne acı vahşet, mağrur ilimdeki kabalık;
fezada "allah diye bir şey yok" iddiası!
gel gör, kaç füzeye denk, bir müminin duası;
rafa kaldırmak için ruhlarını dürdüler;
güneş diye kalbteki güneşi söndürdüler.
bilmediler; kalbtedir, kalbtedir asıl feza;
kalptedir, ölümsüzlük kefili kutsî imza.
sayıdan sonsuzluğa sınıf geçirtecek not;
bizdedir, ve bizdedir arş'a giden astronot,
ve mekândan arınmış ve zamandan ilerde,
fezayı teslim alma sırrı bizimkilerde.
bizimkiler ışığa gem vurur da binerler;
yerden göğe çıkmazlar, gökten yere inerler...