yiğidim jon snow hükmetmeyi bildiği kadar bilge birisi olduğunu da kanıtladı. ama minnoş sansa'ya kulak verse fena olmaz. zira dedikleri çok doğruydu. babası da ağabeyi de yiğit adamlardı ama salakça hatalar yaptı ikisi de.
euron greyjoy'un cercei'ye sözünü vadettiği hediye eğer ejderha borusu ise çarşı çok karışır. bir de greyjoy'un jamie ve cercei'nin arasındaki cinsel münasebeti bilerek dev bir donanmam var ve iki elim de sağlam demesi yardı resmen aşsdlskf.
harry potter serisinde horace slughorn karakterini canlandıran kişiye çıraklık yapan sam, aynen genç tom marvalo riddle'ın hocasına kurduğu " sir, ı was wondering " cümlesini kurmuş ve üzerine kütüphanenin " restricted area" sındaki bilgilere ulaşma muhabbeti yapmıştır. harry potter'a sağlam bi' selam çakmışlar.
bu arada beric dondarrion'un ileriki bölümlerde çok önemli bi' rol alacağını hissettirdiler. tekrar tekrar diriltilmesinin bu kadar vurgulanması boşa olamaz. sandor clegane gene iğneleyici küfürleriyle yarıp geçiyor. "ateşe tapan manyaklara yolumu düşüren şansımı sikeyim." gibi. bir de o gömdüğü kişiler yamulmuyorsam arya'yı teyzesine götürürken evini gasp ettiği aileye ait. emin değilim. ama vicdanının sesini dinlemeye başlamış.
onun dışında jorah mormont'un akıbetini de öğrenmiş olduk. sam'le karşılaşması ilginç oldu. acaba bi' şeyleri değiştirir mi diye düşünmeden edemedim.
son olarak.
shall we begin