geceye bir söz bırak

azrailin regl donemi
Umut kötülüklerin en fenasıdır. çünkü işkenceyi uzatır.


ama keşke umutlarımıza paralel yaşasaydık diyorum.. keşke umut ederken aynı zamanda da ona uygun bir hayat sürseydik acaba şuan ki kadar mutsuz olur muyduk? sanmıyorum. mutlu olurduk.. bir düşün, hayallerin ve hedeflerinin gelişimine somut eylemlerin birebir uyumlu devam ediyor ve yapmak istiyorsun ve sonraki ay çıkıştasın.. güzel olurdu.. kastettiğim para vb. şeyler değil.. buna ders çalışmak da sevdiğin kadına/adama sevdiğini söylemek de dahil.. sevdiğim enstrümanı çalmak da annenle güzel bir yemeğe çıkmak da.. kendi hayatımızı kendimiz tüketiyoruz.. seviyoruz ama yaşamaktan çok uzağız.. rahatlık mı batıyor yoksa yetinmeyi mi bilmiyoruz?

pişmanlık duyuyorum. bu hayattaki tek pişmanlığım boşa geçirilmiş zaman.. belki biraz da ailemi ihmal ettim. mesela kardeşimle çok istediğim bir şeyi halen yapabilmiş değilim. bu geriye dönük telafisi olmayan acı verici bir şey.

gün geliyor, yaş ilerliyor, umudunun somut şeylerle karşına dikilmediğini fark ediyorsun ve yaşama sevincin bir tık daha düşüyor..

umut etmekle yetinme ve amacının ne olduğunu unutma gafletine düşmeyin. anlık yapılması gerekene odaklanın. yoksa zamandan ve kendinizden geri kalırsınız. kim olduğunuzu da unutursunuz.
bu başlıktaki tüm entryleri gör