güce tapmak

"bisiklete binmen çok komikti. orada seni bisikletle görünce çok güldüm. şeyde zannettim kendimi... (orada ne diyeceği aslında çok belliydi de neyse)"
şu röportajdaki kadının yaptığı eylemdir
halbuki lider dediğin son model mercedes'e binmelidir. hatta bilmem kaç tane son model mercedesle konvoy oluşturmalıdır. en iyi mercedes de kendisinin bindiği mercedes olmalıdır.

tüm insanlığın içinde olduğu durum.
şimdi güce tapınmak vardır, hem de bende yok diyen adamda dahi vardır. hani bunu güçlüye yaranmaya çalışan dalkavuklardan tut günümüzde trend olana yaranmaya çalışan dalkavukluğa kadar genişlet. konu bu kadar kısa değil elbette. görece olarak inandığımız güce yakınlaşmaya çalışırız.
Bunun tek değişkeni kişiyle alakalı. güce ne kadar tapınıldığı kişide bitiyor. tam bir güç kölesi misiniz, yoksa bunun doğal bir durum olduğunu görebiliyor musunuz?

sessiz kalmakta bir güce tapma yöntemidir ve insanların büyük bir çoğunluğu güce tapan aciz varlıklardır.

gücü ve güçlüyü tanrılaştırmak oluyor bu bir nevi. hatta güçlü hem tanrı hem şeytandır. hem yönlendirir hem baştan çıkarır. iradeyi askıya alır, gücün peşinden koşturur. gücü getiren yetkiler elinden alındığında tüyleri yolunmuş tavuk gibi bırakır.

Güce tapmak nediri örnek üzerinden açıklayalım. Şimdi bir moderatör düşünün, elinde cetvelle yazarların üzerine her saniye akbaba gibi çöküyor. Kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyor. Bunu fark eden üsttü uyarıyor. “Moderatörlüğümü alırsan beni rezil ederler noooolur alma, kulun kölen olayım” diyerek yalvarıyor. Şimdi bu hikayedeki 7 güce tapma potansiyel cümlesini bulunuz lütfen.



Ah ben: dileseydim 50 kere moderatör olmuştum. Tarkanın işim olmaz şarkısıyla sizi baş başa bırakıyorum. Güle güle..