eziklik. ve dünya "ben eziğin tekiyim" itirafında bulunamayan aptal romantiklerle doludur.
haklı olduğunuz halde af dilemek
Kaybetme korkusunun gurura galip geldiği durumlarda görülür. Biriyle küs kalmaktansa haksız olmayı yeğlersiniz. Genel olarak böylesi durumlarda özür dileyende olsanız, günün sonunda olmayan bir kabahatiniz muhakkak bulunur.
Bunun bir de he he sensin versiyonu var ki, o genelde laf anlatmaya üşenmenin sonucu oluyor.
Bana kalırsa haksız olduğunuza inandığınız durumlar hariç kimseden özür dileyip, af dilenmeyin çünkü ne olduğunu bildiği halde sizden özür bekleyenlerin mağduriyetleri hiçbir zaman bitmez.
Bunun bir de he he sensin versiyonu var ki, o genelde laf anlatmaya üşenmenin sonucu oluyor.
Bana kalırsa haksız olduğunuza inandığınız durumlar hariç kimseden özür dileyip, af dilenmeyin çünkü ne olduğunu bildiği halde sizden özür bekleyenlerin mağduriyetleri hiçbir zaman bitmez.
İNCE DÜŞÜNCELİ OLMAKTANDIR. İNCE DÜŞÜNENİ KALIN KALIN SİKERLER dostlarım.
şimdi zaten bu tür bi prototiple sevgiliyseniz zaten kaçınılmaz bir şeyi yaşıyorsunuz.
kendimize gelelim lütfen. napıyoruz biz ki. biz napıyoruz ki.
şimdi zaten bu tür bi prototiple sevgiliyseniz zaten kaçınılmaz bir şeyi yaşıyorsunuz.
kendimize gelelim lütfen. napıyoruz biz ki. biz napıyoruz ki.
Çoğu zaman cahil ve laftan anlamaz insanlar yüzünden başvurulan bir durumdur.
En acılarından birini hayatın bana yaşattığı doğrudur. Üstelik karşımdakinden cevap bile alamadım. Boğazım yırtılana kadar affet beni diye çırpınmıştım sağnak yağmurun altında , üstüm başım çamur içindee ...
Üstünden 2 ay geçmesine rağmen o an hem hayal meyal hem de mıh gibi aklımda. Yerlerde ters dönmüş hamamböceği gibi kıvranıyordum. Hem hiçbir şey hissetmiyor hem de bütün kemiklerim aynı anda kırılmış gibi acı çekiyordum. Beyninin kendisini dondurduğu, yoğun çelişki ve ne düşüneceğini , ne hissedeceğini bilememe durumu...
İşte o gün anlıyorsunuz hala yaşarlarken değer bilmenin kıymetini.
Mezar taşlarının buzdan beter olduğunu bu şekilde tatmamanız dileğiyle !
En acılarından birini hayatın bana yaşattığı doğrudur. Üstelik karşımdakinden cevap bile alamadım. Boğazım yırtılana kadar affet beni diye çırpınmıştım sağnak yağmurun altında , üstüm başım çamur içindee ...
Üstünden 2 ay geçmesine rağmen o an hem hayal meyal hem de mıh gibi aklımda. Yerlerde ters dönmüş hamamböceği gibi kıvranıyordum. Hem hiçbir şey hissetmiyor hem de bütün kemiklerim aynı anda kırılmış gibi acı çekiyordum. Beyninin kendisini dondurduğu, yoğun çelişki ve ne düşüneceğini , ne hissedeceğini bilememe durumu...
İşte o gün anlıyorsunuz hala yaşarlarken değer bilmenin kıymetini.
Mezar taşlarının buzdan beter olduğunu bu şekilde tatmamanız dileğiyle !