hayata dair gülümseten detaylar

hak yeme hell yeah
Bundan iki yıl önce spor salonunda eliptik bisiklet sırası bekliyorum. Bekledikçe de sinirleniyorum haliyle. Ortadaki bisiklet en sağlamı onu gözüme kestirdim ama üstünde 13-14 yaşlarında bir velet var ve inmek bilmiyor. Ben sinirden patlıcan moruna döndüm.

Çocuk sürekli inip su içip tekrar biniyor. Yani elimde kalacak artık öyle sinirliyim. Neyse on dk daha kullanıp indi ve dinlemek için oturdu.

Ben de sinirli ve uyarıcı bir ses tonuyla 'bitirdin mi kardeşim?!' dedim. Ve çocuğun cevabıyla sinirim büyük bir utanca döndü. Öyle tatlı bir şekilde, nefes nefese 'bitiğdim abiiğ' dedi ki bildiğiniz gözleirm doldu. Lavuk r özürlü bir de nasıl tatlı dedi öyle ya. Gözlerim dolu dolu alıp bağrıma bastım çocuğu. Sarıldığım için öyle şaşkın baktı ki gözleirme. Sonra o da sarıldı falan.

Uzun süre kendime kızdım neden çocuğa sesini yükselttin diye... Neyse işte hatırladıkça tebessüm ederim.
kozmos
santim santim kıça giren bir mikro iktisat dersinden çıkarken telefonun internetini açıp, sevgilinin attığı mesajların takır takır bildirim ekranına düştüğü an.
magic mushroom
Bugün 2 yaşlarında bir çocuk elimi tutup gözlerimin içine öyle güzel baktı ki, sıcacık oldu içim. Çocuklarda insanı iyileştirici bir şeyler var, bir de hayvanlarda.
kozmos
yıl: 2016
konum: eskişehir
ay: nisan

balkonda sigara içerken, binanın biraz ilerisinde havuza doğru koşan 4 çocuk görmüştüm. en önde koşan çocuğun elinde iki poşet vardı. arkadaki onu yakalamaya çalışıyordu. havuzun başına geldiler ve oturdular. poşetleri açtılar. birinde kola diğerinde cips vardı. heyecanla yemeye, içmeye başladılar. aklıma çocukluğum geldi. onlar hala bugünün çocukları. istemsizce ''hala var mı böyle çocuklar?'' diye geçirmiştim içimden o gün.