hikaye

ihtiras limani
hikaye kısalık hissi yayar. her ne yaşanırsa yaşansın bitmiştir ve bir zaman dilimine sıkıştırılmıştır. tek bir içki masasında bitebilecek kadardır en uzunu, çünkü hikayenin sindirilmişliği anlatacının bize her şeyi tam olarak anlatacağı, anlatmadığı kısımlarında o kadar da önemli olmadığı hissini veriyor. sonunda bir mesaj bir anlam bir ah çıkar, sırf bu yüzden anlatılmış gibi gelir. neyi düşünsem o kısalık hissine çıkıyor. oysa birisi şimdi sana bir aşkı anlatacağım dese insan kendini bir labirente girecekmiş gibi hissediyor.
ontolojik sancilarimin merhemi
Öykü.

Hikaye ne olursa olsun öğrenilir, kulaktan kulağa yayılır. bu onun hayrınadır aslında; hikaye olması için anlatılması gerekir. zaten öğrenemeyeceğimiz şey de anlatılmadığı için acı ya da tatlı bir gerçek olarak kalır.