hissizleşmek

"derler ki bir yerden sonra , acımaz daha fazla. zaten aşk kötü bir şaka , anlamaya çalışma. her güzel şey bitermiş. aşk nedensiz sevmekmiş. "

teoman yabgu

acıların her türlüsünü yoğun olarak yaşamışsınızdır , öyle yaşamışsınızdır ki artık size acı da koymamaya başlar. aynı şekilde sevinçler için de geçerli bir durum. tüm sevinçleri tatmışsınızdır ve zamanına göre iyi şeyler yaşamışsınızdır. şu an ise ne yaşadığınız acılara ne de sevinçlere aynı tepkiyi veremezsiniz. zira artık hissizleşmişsinizdir. hâl böyle olunca yaşama sevinciniz de tükenir, insanlığınızı sorgularsınız. geçmişte yoğun tepki gösterdiğiniz acılara bugün tepkisiz kaldığınızı görünce hissettiğiniz sığ duygular, acının dayanılmaz hafifliği dahi yaşamdan soğutabilir.

periyodik bir biçimde yaşadığım olay. artık o kadar kanıksadım ki bu durumu, ne zaman boşluğa düşsem önümdeki 2-3 günün geçmesini bekliyorum. sonra düzeliyorum zaten.

Yaşanan yoğun hislerin bitimini takiben bir süreliğine ya da sürekli olarak yoğun hislere sahip olmayı becerememek.

Yoğun bir acı hissediyorsunuz mesela, o acının yoğunluğu azaldıkça bir daha hiçbir duyguyu bu kadar yoğun hissedilmeye değer bulamıyorsunuz. Şey gibi bir şey bu. Hani kabız olmuşsunuz örneğin. Zorlanmışsınız zorlanmışsınız. Sonunda rahata erişince hem acınızdan eser kalmıyor hem de bir süreliğine aklınızı fikrinizi hiçbir şey meşgul edemiyor.

Sürekli olan duygu çalkantıları uç uca eklenince ömürlük hissizleşmeyi de beraberinde getiriyormuş diyorlar. Kulağa korkunç geliyor. Umarım böylesini kimseler tecrübe etmez.