açlık grevi *

sivil itaatsizlik eylemi.

insanların idealleri uğruna ölümü hiçe sayarak ölümden daha beter koşulları seçmesidir. uğruna mücadele ettiğini kendi canından daha değerli addeden kararlı bir duruştur. tek vaz geçtiği şey kendisidir çünkü bilir ki kendinden başka kimseye zarar verme hakkı yoktur.

30 gün oruç tutup açları anlamaya çalışanların bu eylemi yapanları daha iyi anlayacağını düşünüyor insan. fakat ne yazıkki duyarsızlığın kitabını yazarak üç maymunu oynamaları gerçekten daha çok hüzün veriyor insana.
(bkz:açlık grevi yapan nuriye gülmen ve semih özakça'nın gözaltına alınması)
(bkz:nuriye ve semih'in açlığına ses ver)
(bkz:chp'li milletvekillerinin açlık grevine başlaması)

gg olmayacak şekilde anlatmak gerekirse..

ergenlik döneminden itibaren çeşitli terör örgütlerinin etkisinde, abilerinin, ablalarının telkinleriyle beynini kontrol edemez hale gelen insanların eylemi. işin ironik tarafı ise devletlerin kontrolünde olan terör örgütlerinin üyeleri bu eylemi devlete karşı gerçekleştirirler. örgütleri ve devletleri yönetenler deri koltuklarda göt büyütürken yeterli gerzekliğe erişenler açlıktan ölürler. bu tabii her örgüt ve devlet için geçerli değil.

insanları açlıktan ölmeye ikna edenlerin üzerlerine bomba bağlayarak kendini patlatmaya ikna etmesi de çok zor olmasa gerek.

su, seker, sekerli su ve tuz disinda hicbir icecek ve yiyecek alinmadan sürdürülen, mücadele eden taraflar arasinda bariz bir fiziki ve lojistik güc farki oldugunda basvurulan, bazen protesto, bazen direnis amacli eylem bicimi.

dünya üzerinde en taninmis uygulayicisi, aclik grevini ingiliz sömürgeciligine karsi verdigi mücadeleyi siddet uygulamadan yürütebilmenin temel bicimi olarak benimseyen mahatma gandhi dir.

türkiye de dahil olmak üzere pek cok ülkede uzun süreli aclik grevlerinin en sik görüldügü yerler cezaevlerinin siyasi koguslaridir.

(bkz: ölüm orucu)

Bir kişi, kurum ya da bir fikir ile mücadele amacıyla aç kalınarak yapılan pasif direniş.