15 yaşımda otogargara oyununda yılmaz erdoğan'dan duymuştum ''ağlamayı bilmeyen kişinin kahkahasından da bir bok olmaz'' diyordu oyun kişisi.
bugünlerde toplum tarafından tüm yalnızlara birileriyle beraber olmak dayatılıyor. bunun dışında kalan insanlar garip ve anlamlandıramadığım bir depresyon içindeler. hallerinden çok şikayetçiler. oysa ki yalnızlık ister bir yıl sürsün ister beş yıl bu kendi kendinizle iyi olmayı öğrenmek için büyük bir fırsattır. kendi kendisiyle geçinmeyi bilmeyen bir insan, kendisiyle mutlu olamayan bir insan başkasıyla da mutlu olamaz. günümüz evliliklerinin ve hatta flörtlerinin büyük yozlaşmış mutsuzluğu da tam bu can alıcı noktadan ileri gelir.
kendisini tanımayan bir insan başkasını nasıl tanıyabilir ki? ve insan kendisini tanımadan nasıl sever? karşısındaki insanı tanımlamadan onu nasıl sever? yaşam ve hayat hakkında özgün tek bir tanımı olmayan insan yaşamayı nasıl sever? sevemez zaten sevmiyor da yazık ki kimse.
yalnızlığı anlayamamış kimsenin, birlikteliğinden de bir bok olmaz.
bugünlerde toplum tarafından tüm yalnızlara birileriyle beraber olmak dayatılıyor. bunun dışında kalan insanlar garip ve anlamlandıramadığım bir depresyon içindeler. hallerinden çok şikayetçiler. oysa ki yalnızlık ister bir yıl sürsün ister beş yıl bu kendi kendinizle iyi olmayı öğrenmek için büyük bir fırsattır. kendi kendisiyle geçinmeyi bilmeyen bir insan, kendisiyle mutlu olamayan bir insan başkasıyla da mutlu olamaz. günümüz evliliklerinin ve hatta flörtlerinin büyük yozlaşmış mutsuzluğu da tam bu can alıcı noktadan ileri gelir.
kendisini tanımayan bir insan başkasını nasıl tanıyabilir ki? ve insan kendisini tanımadan nasıl sever? karşısındaki insanı tanımlamadan onu nasıl sever? yaşam ve hayat hakkında özgün tek bir tanımı olmayan insan yaşamayı nasıl sever? sevemez zaten sevmiyor da yazık ki kimse.
yalnızlığı anlayamamış kimsenin, birlikteliğinden de bir bok olmaz.