60'lı yıllarda amerika'da kurgu bir folk müzisyeninin hayatından bir kesit anlatan coen kardeşler filmi.
başrolde oscar isaac var, yan rollerde çılgın çılgın insanlar var; justin timberlake, carey mulligan, john goodman, garrett hedlund falan arada sırada muhabbete girip kaçıyorlar. girls dizisinden birkaç tane oyuncu da var ortalıkta. on numero oynamış hepsi. justin bile on numero.
llewyn davis isimli müzisyen abi tam bir kaybeden. öyle böyle değil. ne yapsa sıçıyor; evi yok barkı yok, parası yok, kaldığı evlerden birinin kedisini bile kaybediyor. şanssızlık ve ezikliğin birleşimi adam. bir yandan da hayvani bir müzisyen, folk müziği hissettire hissettire veriyor insana. ama tabi şanssızlık, eziklik, bir türlü istediği yere ulaşamıyor, hep birşeyler ters gidiyor. hoş gerçi adamın bir yere ulaşmak gibi bir gayesi de yok, adam sadece müziğini icra etmek istiyor, ideallerini gerçekleştirmek istiyor. bir yerden sonra da 'ulan sikerim böyle işi' diyor. dramayı hakkaniyetle yaşatıyor film resmen.
mağlubiyet, tam olarak bu olay.
coen kardeşler bu filmi ticari bir kaygıyla çekmediler diye düşünüyorum bu arada, kendi zevklerine göre yapılmış gibi duruyor. zira izleyen çoğu insan 'coen' markasına yakıştıramamış filmi. sıkıcı diyen çok.
film için sistem eleştirisi falan da diyen var bu arada. sembolik anlatımla he, evet, bi iki yerde buna yorulacak şeyler olmasına rağmen açıkçası bu film bir drama filmi.
müzik filmi; belki de ucundan bir 'yol' filmi. gayet de güzel film.
başrolde oscar isaac var, yan rollerde çılgın çılgın insanlar var; justin timberlake, carey mulligan, john goodman, garrett hedlund falan arada sırada muhabbete girip kaçıyorlar. girls dizisinden birkaç tane oyuncu da var ortalıkta. on numero oynamış hepsi. justin bile on numero.
llewyn davis isimli müzisyen abi tam bir kaybeden. öyle böyle değil. ne yapsa sıçıyor; evi yok barkı yok, parası yok, kaldığı evlerden birinin kedisini bile kaybediyor. şanssızlık ve ezikliğin birleşimi adam. bir yandan da hayvani bir müzisyen, folk müziği hissettire hissettire veriyor insana. ama tabi şanssızlık, eziklik, bir türlü istediği yere ulaşamıyor, hep birşeyler ters gidiyor. hoş gerçi adamın bir yere ulaşmak gibi bir gayesi de yok, adam sadece müziğini icra etmek istiyor, ideallerini gerçekleştirmek istiyor. bir yerden sonra da 'ulan sikerim böyle işi' diyor. dramayı hakkaniyetle yaşatıyor film resmen.
mağlubiyet, tam olarak bu olay.
coen kardeşler bu filmi ticari bir kaygıyla çekmediler diye düşünüyorum bu arada, kendi zevklerine göre yapılmış gibi duruyor. zira izleyen çoğu insan 'coen' markasına yakıştıramamış filmi. sıkıcı diyen çok.
film için sistem eleştirisi falan da diyen var bu arada. sembolik anlatımla he, evet, bi iki yerde buna yorulacak şeyler olmasına rağmen açıkçası bu film bir drama filmi.
müzik filmi; belki de ucundan bir 'yol' filmi. gayet de güzel film.