iş hayatındaki en büyük motivasyon kaynağı

monster degree
Takdir edilmek ve üst yöneticilerin aradaki sınıf farkını hissettirmeyen davranışlarının başı çektiği kaynaklardır.

Ufak hatalarımı düzeltmek yerine yaptığım her işi sanki komple hatalıymış gibi çöp sayan bir yöneticiyle çalışmak yerine evde oturup bazal metabolizmamla minimum yakıt kullanımıyla yaşamayı tercih ederim.

Ayrıca benim yöneticim, çalışanlarının üzerilerine binip kırbacı vuran değil çalışanlarıyla iş birliği içinde çalışmaya gönüllü olan yöneticilerden olmalı. Kendisinden emir alacaksam bile bunu öyle bir üslupla yapmalı ki ben az önce emir almış olduğumu hissetmemeliyim bile. Nefesini sürekli ensemde hissettiren yöneticilerle asla uzun süreli iş yapamam.

Ülke şartları insanları 'ne iş olsa yaparım abi' moduna soksa da kalifiye elemanların kendilerine uygun yöneticiyi seçmeleri taraftarıyım, yöneticilerin işlerine gelen adamları ağaçtan elma toplar gibi çuvallarına doldurmaları değil.
acilin ben doktorum
pazartesi sendromum olmadi hic. oncelikle bunun motivasyonu olarak sadece aklimdan gecen, isinizi seviyorsaniz basta bunu atlatabilirsiniz, belki yasamiyorsunuzdur bile. diger yandan is yerinde sizin enerjinizi dusurecek insanlarin fazla yaninda bulunmayin efendim. is yaparken de kendinizin duyabilecegi gurultude muzik dinlemek veya ogle arasi disari cikma gibi alternatifleriniz varsa bunlari degerlendirin. fazlasiyla yarari dokunacaktir.
yeni nesil
iş hayatını daha çekilebilir hale getirmek için motivasyon şart. benim için en önemlisi çalışma arkadaşlarımın keyifli ve kadınların tabii ekstra güzel ve hoşsohbet olması.