tevrat'a göre öyküsü musevilikte kan bağının neden önemli olduğunu vurgular niteliktedir.
tevrattaki öykü şöyle:
tanrısı İshak'ın oğlu peygamber Yakub'u İsrail adıyla adlandırır (İbraniler, bundan sonra İsrailoğulları adını taşırlar):
"Yakub yalnız başına kaldı ve gün ağarıncaya kadar bir adam onunla güreşti. Yakub'un uyluk başı incindi, bırak gideyim, gün doğuyor, dedi. Güreşen tanrıydı ve dedi: Beni mübarek
kılmadıkça seni bırakmam, çünkü sen rabbini yendin, artık sana Yakub değil İsrail denecek (İb. İsrail deyimi Tanrıyla güreşen demektir). Yakub, rabbi yüz yüze gördüm ve canım sağ kaldı, dedi. Uyluğu üzerinde aksıyordu. ( tevrat, tekvin, 32. bölüm, ayet; 24-31).
ek not: bu yüzden İsrailoğulları yani museviler ya da yahudiler uyluk başı üstündeki kalça adalesini yemezler, çünkü oraya Tanrılarının eli dokunmuştur...