132 gün önce bu başlığa başka bir sözlükte şunları yazmışım.
"bir buçuk yıl önce babama teşhisi konulduğunda tanıştık bu hastalıkla. ailecek ne olduğunu, neler yapılabileceğini aradık araştırdık ve elimize pekte bir bok geçmedi. ilk duyduğumuzdaki şaşkınlığım ile son duyduğumdaki şaşkınlığım hala aynı. bir insanın bir buçuk yılda ne denli acılar çekebileceğini ve fiziksel olarak ne denli değişebileceğini bu lanet ile bol bol gözlemledim. ilk kemoterapimizi hatırlıyorum daha dün gibi. saçlarını elimize aldığımızı. yoğun bakım kapılarında çaresizce beklediğimi...
bana şu hayatta neyi unutmazsın deseler bu hastalığı söylerim. adımı bile unuturum da artık bunu unutamam.
gözlerinin önünde çöküşünü hele hiç unutamam.
işın'dan sonra bir ay yemeden içmeden yatmasını sikseler unutamam. acıdan ağlamasını kesseler unutamam.
nefret mi dersiniz ne dersiniz bilmiyorum.
bana göre insanlığın laneti bu ve türevleri.
yapacak bir sikim olmaması da sanırım "zevk almaya bak" deme şekli.
bugünümüze de çok şükür. daha neler gösterecek bilmiyorum.
bir buçuk ay sonra ilk defa bugün yürüdük babamla. buna da şükür."