kâşgarlı mahmut'un "dîvânu lugâti't-türk" adlı eserinde (11. yy.) "göz ağrıdığı veya kamaştığı zaman göz üzerine konan, at kılından örme nesne" olarak açıklanan kelime.
Eski Türkçe kelime başındaki k'ler Batı Türkçesinde g'ye dönüşür.
Bugünkü "gözlük" ile aynı kelime aslında, fakat mevcut anlam elbette gözlüğün icadından sonra oluşmuş.