radamel falcao

frante
4 yıl önce "hayaller barcelona hayatlar monaco" durumunu yaşamıştır. o yaz parası çok olan monaco'nun transferlerinden biri olması aslında sadece kendisi ve monaco'nun değil atletico madrid ve chelsea'nin de durumunu etkiledi.
diego costa-atletico madrid
diego costa-chelsea

falcao'yu gönderen aldı costa'yı, aldı şampiyonluğu. bu, diego costa'nın çok büyük futbolcu olmasıyla ilgili değil, tek başına değil en azından. görünen buydu.

ve falcao için 2016-2017'ye kadar kiralık-monaco geçişleri pek hayırlı olmadı. geride bıraktığımız sezondaki performansı, sezonun golleri arasına giren ceza sahası içi -kaleci ayaktayken- aşırtma golüyle futbol tarihindeki yerini değiştirdi.

turuncu gemi
şanlı galatasarayımıza gelmeden önceki beyanatlarıyla, takımımıza bir merhem olmayacağı aşikar olmuş eski yıldızdır.
sayın erdoğan'a olan büyük aşkını her fırsatta beyan ediyordu. kendisinden daha o zaman tiksinmemin nedeni tayyip beye olan muhalif görüşlerim asla değil. tayyip bey zeki bir insandır. mutlaka o da anlamıştır ki bu falcao denen herif formsuzluğunun en dibindedir. bu saaten sonra hiç bir takıma fayda sağlamayacağının farkındadır. bu sebeple gelecek eleştirilere tayyip beyi kullanarak ön almaktadır. keşke bu öngörüm tutmasaydı ama tuttu.
oysa atlatico günlerinde ne kadar da hayrandım ben kendisine. bir çok maçta şimdi ismi aklıma gelmeyen hocasının verdiği taktiklerle takımı tek başına sırtlardı.

bir de futbolda bal gibi de siyaset olacağını afişe etmiş eski yıldızdır. ne çok şu yalanları dinledik çocukluğumuzda. camide, okulda, futbolda siyaset yapılmaz. doğrudur aslında. sol bir söylemle mazlumun hakkını arıyor ve koruyorsanız futbolcu olarak bunu yaptırmazlar adama. fakat egemenleri sarıp övüyorsanız bunu teşvik bile ederler.