islam'ın döneme uyarlanamama sorunları yaşadığını düşünmekle birlikte saçma bulduğum ve katılmayacağım kampanya. ki ben normalde kampanyalara bayılırım. 100 liranın üstünde alışveriş yaptığım için hak kazandığım enteresan deterjanlarla dolu ev. bir daha önünden bile geçmeyeceğim marketlerin "alışverişlerinizi yaparken tek ayak üstünde durursanız ve çoraplarınız ağzınızda kasaya kadar koşarsanız % 2 indirim sağlıyor" olarak açıklanan kartlarıyla dolu.
bu geleneğin sadece müslümanlarla alakalı olduğunu düşünmüyorum. bugün bir abimiz "ramazan olduğu belli. baksana sokaklara!" dedi. tamam bakmadım, o sırada kavurma yiyordum ama bakmadan da biliyordum ki haklıydı. oruç tutmayanların, müslüman olmayanların dahi iştirak ettiği toplumsal bir hadisedir bu. bayramlar da öyledir.
hastalar ve yaşlılar bu yıl da unutulmadı çok şükür. neden sadece ramazan davulu ya da sokak düğünü konusu açılınca akıllara geliyorlar ki? hayır zannedersin ki onlara zarar veren tek şey bu: davul. hani yanlış tedavi yöntemleri, yanlış teşhisler, hastaneye yetiştirilememeler? daha önce sokakta davul çaldığı için ölen birini duymadım ama bu saydıklarım her gün can alıyor. varsa bunlara göre bir kampanya oraya girelim. şimdi giremiyorsak kurban'da gireriz. ve ilginçtir 978 yaşında olmama rağmen bir kez bile davul sesine uyandığımı hatırlamıyorum. dün gece bizim davulcu şov yapmıştır ama hiç duymadım.
popülizm benim yüzümü buruşturuyor ve elbette titriyorum.
yalnız, bu kadar duyarlı oluşunuz beni sevindirmedi de değil; ileriki günlerde çalışmalarınızı ve yapmış olduğunuz tüm toplumsal duyarlılık hareketlerinizi ve eylemlerinizi dinlemek isterim; malumunuz, eleştirel yaklaşımınız ben de bu tarz eylemlerde daha önce bulunduğunuzu ve yeterli destek bulamadığınız için isyan ettiğiniz izlenimi uyandırdı!