bugüne kadar çekilmiş en güzel aşk filmi. osman faruk seden bu kadar iyi bir film nasıl çekmiş gerçekten hayretler içindeyim. sadri alışık binbir emek ve borçla aldığı arabasını gösterirken "bak, cames bond allah verdi" diyen neşeli bir delikanlıdır. aşk nedir? aşk bütün güzel filmler de anlatıldığı gibi emek ve öz veridir. aşkta ki emek ve öz verinin ete kemiğe bürünmüş hali de filmde sadri alışık'ın canlandırdığı "osman" karakteridir. türkan diye zengin iyi bir aile kızına vurulur. tam açılacağı zaman askere çağrılır.
askerden geldiğinde kızı şerefsiz kardeşi ekrem tavlamıştır. osman, trafik memurunu türkan sanacak kadar yanıktır kıza. ama yapacak birşey yok. aşkını kalbine gömer.
türkan babasından kalan bütün malı mülkü satıp ekrem'e verir. işte burayı biraz sorgulamak istiyorum. bir erkeğin bütün malını mülkünü iffetsiz bir kadına harcaması toplumda iyi görülmez. evet bence de erdemli bir davranış değildir bu. ama neden bir kadının bütün malını mülkünü erkeğinin ayaklarına sermesi kutsal aşk olarak görülür? bence burda kadının mahkum edilmesi gereken çaresizliği sorgulanmalıdır. hele ki bu asla aşkta bir erdem olarak sunulmamalıdır. şerefsiz ekrem, türkan'la evlenmez ve parayı pavyon kadınlarıyla uyuşturucu partilerinde pic eder. hatta türkan'ı kaza süsü verilmiş bir şekilde öldürmeye çalışır. türkan kör olur.
işte burada sadri alışık'ın yüce aşkı devreye girer. ekrem, türkan'ın paraları almanya da oruzpularla yerken, osman gece gündüz çalışır türkan'ın rızkını kazanır. türkan'dan hiç bir şey beklemediği gibi, parayı da ekrem gönderiyor der. sonrasın da, çok sevdiği cames bondunu satar türkan'ın gözlerini açacak ameliyat parasını verir. işte dayanışmayla kutsanacak büyük aşk budur.
askerden geldiğinde kızı şerefsiz kardeşi ekrem tavlamıştır. osman, trafik memurunu türkan sanacak kadar yanıktır kıza. ama yapacak birşey yok. aşkını kalbine gömer.
türkan babasından kalan bütün malı mülkü satıp ekrem'e verir. işte burayı biraz sorgulamak istiyorum. bir erkeğin bütün malını mülkünü iffetsiz bir kadına harcaması toplumda iyi görülmez. evet bence de erdemli bir davranış değildir bu. ama neden bir kadının bütün malını mülkünü erkeğinin ayaklarına sermesi kutsal aşk olarak görülür? bence burda kadının mahkum edilmesi gereken çaresizliği sorgulanmalıdır. hele ki bu asla aşkta bir erdem olarak sunulmamalıdır. şerefsiz ekrem, türkan'la evlenmez ve parayı pavyon kadınlarıyla uyuşturucu partilerinde pic eder. hatta türkan'ı kaza süsü verilmiş bir şekilde öldürmeye çalışır. türkan kör olur.
işte burada sadri alışık'ın yüce aşkı devreye girer. ekrem, türkan'ın paraları almanya da oruzpularla yerken, osman gece gündüz çalışır türkan'ın rızkını kazanır. türkan'dan hiç bir şey beklemediği gibi, parayı da ekrem gönderiyor der. sonrasın da, çok sevdiği cames bondunu satar türkan'ın gözlerini açacak ameliyat parasını verir. işte dayanışmayla kutsanacak büyük aşk budur.