insanı öyle bir koparıyor ki reel hayattan. hiç geri dönmek de istemiyorsunuz dünyaya. gerçekten çok tehlikeli bir şey.
sevgiliyi düşünmek
Ahım şahım bir mesele değildir. Zira çoğu zaman; sorun çıkarıp, can sıkabilir, insanı sinir sahibi yapabilirler. Bu yüzden düşünmemek faydalı bir eylemdir. Fakat bu tiplerin dışında adrenalin yaratıcılığını da beraberinde getirenler vardır. İşte o an " acaba geri dönsem mi ?! " dedirtebilirler.
Zaman geçtikçe bu kavrama bakışım değişiyor. Her yerde bas bas bağırdığım “Yalnız öleceğim!” kanısına varmama sebep olan da bu değişim.
Hatırlıyorum, eskiden tam da çoğunluğun algıladığı gibi algılıyordum bunu. Onu düşünürken adını karalıyordum kıçımdan uydurduğum fontlarla. Hatta lisedeyken kareli defterimin boş sayfasının tüm karelerinin onun adının harfleriyle doldurmuş ve o kağıdı saklamıştım. Yaşım 30 ve ben o kağıdı henüz geçen sene tesadüfen denk gelmemle buldum ve attım.
Ya şimdi? Sevmeyi geçin sadece bebek duygular hissettiğim birinin bile bana vermesi olası zararlar geliyor aklıma onu düşününce. Çiçekler, böcekler, kelebekler falan yakınımdan bile geçmiyor. “Ya aldatırsa?” diyorum, “Ya üzerse? Ya bana karşı dürüst değilse? Ya benimle oynuyorsa? Ya bir gün giderse?”. Bu düşüncelerden kurtulup da gelecek güzel günleri hayal etmeye fırsat bile bulamıyorum. Birine karşı doğurduğum o bebek hislerim, ben onların emeklemekten yürümeye geçtiklerini bile göremeden ölüyorlar. O kadar süre besinsiz kalıp da nasıl ölmesinler ki zaten?
Bir değerlimin de çok kısa bir süre önce söylediği gibi, ben sevmeyi de onun getirdiği güzellikleri de hak etmiyorum çünkü kendimi bu konuda kesinlikle geliştiremiyorum. Bir 'gerçek'i yüzüme vurduğu için keşke o kadar kızmasaydım ona.
Neyse siz bana bakmayın, bugün de duygusallığım had safhada.
Hatırlıyorum, eskiden tam da çoğunluğun algıladığı gibi algılıyordum bunu. Onu düşünürken adını karalıyordum kıçımdan uydurduğum fontlarla. Hatta lisedeyken kareli defterimin boş sayfasının tüm karelerinin onun adının harfleriyle doldurmuş ve o kağıdı saklamıştım. Yaşım 30 ve ben o kağıdı henüz geçen sene tesadüfen denk gelmemle buldum ve attım.
Ya şimdi? Sevmeyi geçin sadece bebek duygular hissettiğim birinin bile bana vermesi olası zararlar geliyor aklıma onu düşününce. Çiçekler, böcekler, kelebekler falan yakınımdan bile geçmiyor. “Ya aldatırsa?” diyorum, “Ya üzerse? Ya bana karşı dürüst değilse? Ya benimle oynuyorsa? Ya bir gün giderse?”. Bu düşüncelerden kurtulup da gelecek güzel günleri hayal etmeye fırsat bile bulamıyorum. Birine karşı doğurduğum o bebek hislerim, ben onların emeklemekten yürümeye geçtiklerini bile göremeden ölüyorlar. O kadar süre besinsiz kalıp da nasıl ölmesinler ki zaten?
Bir değerlimin de çok kısa bir süre önce söylediği gibi, ben sevmeyi de onun getirdiği güzellikleri de hak etmiyorum çünkü kendimi bu konuda kesinlikle geliştiremiyorum. Bir 'gerçek'i yüzüme vurduğu için keşke o kadar kızmasaydım ona.
Neyse siz bana bakmayın, bugün de duygusallığım had safhada.
olsa da düşünsek. yok ki.
Yaklaşan güzel bir etkinliğin heyecanı gibi, ya da çok beklenmiş bir filmin gelişi, çıkılacak bir tatilin ertesi.. düşünürken heyecanlandıran ve gözleri parıldatan, hayatın tekdüzeliğinin dışında, yeniden bahar kıpırtısı hissettiren o hissi yaşamak sevgiliyi düşünmek. Bazense geçmişe dalınır, emekler iyi ki denerek sevilir. Bazen güzel halleri düşünülüp gülümsenir durduk yere. En çok da bu his bize özletir sevgilileri, bu his bizi yeni bir ilişkiye sürükler tüm acılara rağmen.