sıkıntı

ontolojik sancilarimin merhemi
çözülememiş kilitleri, zorlamaya çalıştığımız anda başlıyor sıkıntı. negatif enerji birikiyor. daha fazla zorladığımızda ise işin içinden çıkılamaz bir hal alıp depresyona dönüşüveriyor. durup dururken ortaya çıkan anlamsız ağrılar hastalıklar hiçbir rahatsızlığımız yokken bizi sarıyorlar. daha fazla zorladığımızda ise fiziksel olarak da hastalanıyoruz. çünkü dipteki isteklerimiz ile bilinçli isteklerimiz arasında ters bir orantı var. yani bir uyumsuzluk söz konusu. hal böyle olunca uygun olan anahtarı o kilide denk getiremiyoruz. sitemimiz böyle çalıyor maalesef..
klm
insanın canını sıkan üstesinden gelebildiği ve gelemediği olayların yarattığı sinir bozucu durum. Bu konuda candan Erçetin çok güzel bir şarkı yazmış.

Güneş her akşam batıp her gün doğuyorsa
Çiçekler solup solup tekrar açıyorsa
En derin yaralar kapanıyorsa
En büyük acılar unutuluyorsa
Neden korkulur hayatta söyleyin bana
Ben neden aynı kalayım söyleyin bana

Elbette bazen çiçek açıp bazen solacağım
Elbette daldan dala konup sonra uçacağım
Elbette bazen hızla dönüp bazen duracağım
Elbette bazen söyleyip bazen susacağım

İnanmadım asla inanamam
Her şeyin bir sonu olduğuna

Elbette bugün ağlıyorsam yarın güleceğim
Elbette önce çekip gidip sonra döneceğim