Ismarlama, milli duyguları kabartma dizileridir.
son dönemlerde sayıları artan askeriye konulu diziler
önceden izlediğimiz sakarya fırat, emret komutanım gibi dizilerin yerini son dönemde televizyonlarda yer bulan 3 dizi aldı. isimsizler, savaşçı ve söz..
15 temmuz sürecinde yaşanan olayların ardından askerliğini yapmayanını bırakın ev hanımları bile ateşli silahlara aşina oldu diyebiliriz. bir gece f16 savaş uçakları ülkenin merkezi yerleşim yerleri üzerinde uçtu. tanklar sokaklarda idi. üstüne üstlük elleri silahlı binlerce insan. bu dalgayı arkasına alan yapımcılar apar topar sürdü dizileri piyasaya. yüksek reyting oranlarıyla da izleniyorlar bildiğim kadarıyla.
içlerinden sadece söz dizisini izledim. 8 bölüm oynadı şimdiye kadar ve 7 bölümünü izledim. 8'i de izleyeceğim. mantıksız tonla sahne buluyorum, beni duygulandırmıyor da açıkçası. meraktan izliyorum sadece. eğer silahlı kuvvetlerimizin işleyişini az çok bilmiyor olsaydım bu diziyi izledikten sonra bordo bereli olmak isterdim. güneydoğu'da görevli bir asker özel görevle istanbula gönderiliyor altında ferrari vs. kışladan istedikleri zaman çıkıp cafede, otelde doktor, gazeteci ayarlayıp takılıyorlar. tamam bu diziyi izleyen çevreyi genişletmek için bir de aşk öyküsü barındırması lazım senaryonun ama özel kuvvetler personeli öyle kafasına göre kotu deri ceketi giyip nereye çıkıyor allah aşkına!
ancak gerçek hayatta öyle izlediğimiz gibi olmuyor her şey. birisi çıkar da bir gün bu dizilerden birini gerçek yaşanmış hayat hikayelerini derleyip çekecek olursa ne riskli birimlerde görev yapan personelin ailesi rahat oturabilir ne de insanlar bu kadar heves eder eline silah almak için. tabi bu sadece benim görüşüm. onun dışında tıkır tıkır işleyen bir döngü ve bu işin kaymağını yiyen insanlar var. var olmaya da devam edecekler.
15 temmuz sürecinde yaşanan olayların ardından askerliğini yapmayanını bırakın ev hanımları bile ateşli silahlara aşina oldu diyebiliriz. bir gece f16 savaş uçakları ülkenin merkezi yerleşim yerleri üzerinde uçtu. tanklar sokaklarda idi. üstüne üstlük elleri silahlı binlerce insan. bu dalgayı arkasına alan yapımcılar apar topar sürdü dizileri piyasaya. yüksek reyting oranlarıyla da izleniyorlar bildiğim kadarıyla.
içlerinden sadece söz dizisini izledim. 8 bölüm oynadı şimdiye kadar ve 7 bölümünü izledim. 8'i de izleyeceğim. mantıksız tonla sahne buluyorum, beni duygulandırmıyor da açıkçası. meraktan izliyorum sadece. eğer silahlı kuvvetlerimizin işleyişini az çok bilmiyor olsaydım bu diziyi izledikten sonra bordo bereli olmak isterdim. güneydoğu'da görevli bir asker özel görevle istanbula gönderiliyor altında ferrari vs. kışladan istedikleri zaman çıkıp cafede, otelde doktor, gazeteci ayarlayıp takılıyorlar. tamam bu diziyi izleyen çevreyi genişletmek için bir de aşk öyküsü barındırması lazım senaryonun ama özel kuvvetler personeli öyle kafasına göre kotu deri ceketi giyip nereye çıkıyor allah aşkına!
ancak gerçek hayatta öyle izlediğimiz gibi olmuyor her şey. birisi çıkar da bir gün bu dizilerden birini gerçek yaşanmış hayat hikayelerini derleyip çekecek olursa ne riskli birimlerde görev yapan personelin ailesi rahat oturabilir ne de insanlar bu kadar heves eder eline silah almak için. tabi bu sadece benim görüşüm. onun dışında tıkır tıkır işleyen bir döngü ve bu işin kaymağını yiyen insanlar var. var olmaya da devam edecekler.