sosyal medya

azrailin regl donemi
sosyal medyadan kasıt instagram, facebook, twitter felansa gereksiz şeylerdir.

facebook ilk dönemlerinde çok cazip bir siteydi, kabul. eski arkadaşlarımızı ve akrabalarımızı bulmak için güzel bir arama motoruydu. bir de oradan mesajlaşmak, durum paylaşarak şov yapmak keyif vericiydi.

ama şimdilerde bakıyorum da çok salakça bir iş facebook'u aktif olarak kullanmak. özellikle sözlüklerde yazan birine saçma geliyor. en başta bana.

bir düşünsenize.. neden fotoğraf paylaşayım ve diğerlerinin ne yaptığını borsa takip eder gibi izleyip durayım? foto paylaşmanın amacı ne? yani millet ne yapsın senin nerede ne yaptığını, bugün pikniğe gittiğini ya da nerede içtiğini?

amaç ne kardeşim? biri bana bunu açıklasın! hayatın bile bir anlamı yok iken sen facebook'ta neyi anlamlandırabilirsin ki?

bu düşüncemi kelimelerle açıklamak zor. ancak benim gibi düşünenler anlıyordur ne demek istediğimi.

ya hadi facebook'u geçtik.. eskiden kalmış bir gelenek. bu instagram denen sonradan türeme zamazingo da nedir be kardeşim? bunu kullanma gereğini neden duydunuz ki? bitmedi mi amk ha bitmedi mi? ego kasma barınız halen zirveyi görmedi mi?

başlığı ve yeri değil ama.. bütün dünya insanlığı işte bu son yıllardaki gelişmeler yüzünden kültür çatışması ve anlaşmazlık yaşıyor.. peki bu nasıl oldu? nasıl başladı?;

kapitalizm mükemmel bir sistem. insan doğasına en uygun olanıdır ki insan doğasında kapitalizm vardır. sisteme para kazandıracak ve çarkı hızlandıracak ürünler girdi yeni yeni. hayatımızı süper kolaylaştırdı. fakat sistemin başındakiler işin boktan bir yere çıkacağını tahmin edemedi ve halen de göremiyorlar. hiç ayrıntıya girmeden bahsediyorum sen anla sözlük.. atari ve kişisel bilgisayar çıktı, çocuklar sokaktan çekildi.. çocukluğunu olması gerektiği gibi ya da insanlığın geleneksel yapısına uygun gelişmedi gençlerin zihni.. facebook çıktı, insanların hayat ve insanlar karşısındaki duruşu değişti; herkes kendini mükemmel sanmaya ve kimse kimseyi önemsememeye başladı, kadın figürü korkunç bir hal aldı. buna paralel olarak kadına şiddet de giderek arttı. facebook ile bazı asosyal, kedine hiç güveni olmayan erkekler kendilerini facebook gibi ortamlarda özgür hissederek olmadık şeyler yaptı ve kadınlar da erkeklerin gerçek yüzünü gördü. bir grup embesil yüzünden bütün erkekler ve bütün kadınlar iğrenç bir kimlik kazandı, öyle sanıldı. halbuki hepimiz aynı şeyin içindeydik; sosyal hayatlar en aza indi. kimse kimseye güvenmiyor kimse kimse ile sağlıklı bir iletişim kuramıyor.

ama yetmiyor ve yetmiyor.. birileri halen bedeniyle prim yapmaya çalışıyor ve bir takım insanlar bu kişileri gözünde büyüterek hem kendinin hem de karşındakinin insan olduğunu unutuyor. bunu gören diğerleri de aynı şeyi yapıyor ve bir bakıyoruz ki kendimizi pazarlayarak ego kasma savaşına girmişiz. sadece kendimiz önemliyiz. herkesin ağzına bir parmak bal çalıyoruz ama hem biz kendimiz önemliyiz..

diğer yandan diğer kültürleri de 12-15 yaşındaki gençlerimiz yapay bir şekilde kendilerine yapıştırdılar. ama bu at şeyine kelebek konmuş gibi durdu. çünkü hem özünde geleneksel kültürüne bağlıymış gibi ama bir yandan da küreselleşen dünyanın nimetlerinden faydalanmış gibi bir haldeler. faydalanmak değil bu. sindirememek.

şimdi çıkın sokağa izleyin insanları.. hatta tanıdıklarınızı. hepsi bir kültür çatışması içinde.
görünürde anormal bir durum yokmuş gibi gözükse de insanlar arası ilişkilerdeki çatışmanın sebebinin bu olduğunu yakından izleyince kolayca fark ediliyor. mesela ülkemizde siyasi sebeplerden arap hayranlığı yaşayan genç bir kızı düşünün. ortadoğunun kültürünü yaşıyor ve avrupanın kültürünü eleştiriyor. burada bir sorun yok. safı belli kendince. fakat hayran olduğu ortamın şartlarını yaşayınca Avrupalıları iyi yanlarını övüyor, onlar üretiyor, hayvanları koruyor, insanları daha medeni diyor.

bu kadının Ortadoğu kültüründe yetişmiş bir adamla sevgili olduğunu düşünsenize bir de. kültüründen dolayı aşık olacak ama kendi içindeki çatışmadan dolayı bir türlü anlaşamayacak.

işte bu yüzden son 10 yılda evlenen her insan 1 yıl sonra boşanıyor işte bu yüzden başka başka derin mevzulara bağlı olarak kadına şiddet artıyor.

peki sosyologlar nasıl bir çalışma yürütüyor bu konuda? araştırmaları var mı böylesine büyük bir sorun için? ya da bunun bir sorun olduğunun farkındalar mı?

neyse ya. lanet olsun.

sonuç: küreselleşme ve ezbere eğitim dünyanın sonunu getirir. tavuk gibi sağa sola koşuşturur herkes kafasına göre. her kafadan bir ses çıkar.

yeter ya. dağılın. insanlığın ve bu ülkenin sorunları bitmez. nereden nereye geldim evet ama hepsi birbirine bağlı canlarım.
bu başlıktaki tüm entryleri gör