artıyor muyum, eksiliyor muyum yaşayarak bilmiyorum. sanmanın, zannetmenin sancısıyla bu arsız, bu mühürsüz, bu çiçeksiz mektup niçin tutuşturuldu ellerime? beni yangınların ve yıldızların üzerinden yüzükoyun düşüren bu kargaşa, bu minareleri yere serilmiş inanç kubbesi, yanıldığım iddia.. beni kopartarak, parçalayarak, ufaltarak, hazmetmesi midir yaşamak?