suriyeli mülteciler kabul edilmedi, ulus millet düşüncesini taşıyanlarca, kendi dilini konuşan insanlarla komşu olmak isteyenlerce, eşini, çocuğunu eve hapsetmeyen babalarca. peki kimler mi bastı bağrına bu mültecileri? eşini, kızını, anasını, bacısını eve tıkan sakallı çomar sürüsü tarafından pek sevildiler. mezhepçilik yapanlar tarafından çok sevildiler. halifecilik oynayanlarca göklere çıkartıldılar.
bu süreçte türk'e üçüncü sınıf vatandaş muamelesi yapıldı. suriyeli öğrenciler, bilmem ne yardım organizasyonları tarafından ciddi miktarda para alırken, yurtlarda ücretsiz kalırken, devlet, bu öğrencilerin durumuna bakmaksızın 1200 lira burs vermeye başladı hepsine.
suriye'ye bayram tatiline gitmesine izin verilen türkiye'deki yüz binlerce suriyeli mülteciler o sınırdan elini kolunu sallayarak geçerken, anasının kınalı kuzuları o hududu koruyordu, bayram tatili demeden, gece demeden, açlık demeden.
her türlü pisliği, işidçisini, mezhepçisini, bölücüsünü, ahlaksızını içinde taşıyarak türkiye'ye getiren suriyeli mülteci topluluğu, göz göre göre devlet tarafından artık sahip çıkılıyor. suriyeliler'in suça karışma oranının türkler'den daha az olduğunu savunan bir içişleri bakanımız var, bu açıklamayı yaparken o saatlerde plajlarda kadınları taciz eden suriyeliler haberi alt tarafta geçiyordu.
tramvaylara para ödemeden binen, para basması istenilince bunu söyleyen kişiyi bıçaklayan,
köpek tekmeleyen, yaptığı yetmezmiş gibi uyarılınca adam bıçaklayan,
kendi kafasına göre ahlak kurallarını belirleyen, topluma uyum sağlayamamış hayvan sürüsünü kabul etmiyorum, etmeyeceğim.