tarifi zor duygular

hamlet
Aslında bütün duygulardır. Çünkü duygular hissedene mahsustur.

Benzer duyguları yaşamış olanlar birbirlerini daha iyi anlarlar bu konuda. Aksi halde duyguları anlatma işi sanatın doğuşu gibi bir şey herhalde.

Tarifi imkansız bir duyguya kapıldığımı hissediyorum. Olay çok basit, on yıldan fazla zamandır görüşmediğim, arada bir konuştuğum eski sevgilim sevdiğinden ayrılmış. Daha doğrusu terk edilmiş gibi bir şey...

Bu durumda hissetmem gereken şeyin ne olduğunu bilmiyorum. Çünkü neredeyse on yıldır da başka biriyle birlikteyim. Ve şu an birlikte olduğum kadını gerçekten seviyorum.

Ama çok dertlendim lan. Nedenini bilmiyorum. Aklımdan hiçbir düşünce geçiremiyorum içimi kapkara bi keder kapladı sanki. Terk edilme, aldatılma vb. Olayların acısını biliyorum. Yani zamane ilişkilerinin sığ entrikalarından bahsetmiyorum. Bunu küçümsemek için de söylemiyorum. Samimiyetime inananınız çıkar diye söylüyorum.

Ne bileyim ya on yıldan daha eski bile olsa, o kadının o acıyı yaşaması beni mahvetti diyebilirim. Moralim bozuldu. Hüzünlendim. Kime ne diyeceksin bu durumda amk. Kimse anlamayacak da zaten. Sanane belki o bile bu kadar takmıyordur diyecekler falan... O yüzden buraya biraz yazıp rahatlamak istiyorum.

İçim parçalandı lan. Elimde olsa dünyayı siker kurtarırdım o kadını bu durumdan. Ama elden bir şey de gelmiyor. Yani bu sefer hakikatten gelmiyor ve hüzünlenip duruyorum sadece. Yanına gitmek istesem mesafe çok uzak. Yine de gideyim desem, niye gittiğimi kimse anlamaz...

Hayat bazen harbiden çok acımasız. Kilometrelerce uzaktaki birinin acısına ortak oluyorsun ama o acıyı dindirebilmek için elinden hiçbir şey gelmiyor. Tabi ki mesela afrika'da ölen çocuklar için de durum epey benzer ama bu biraz daha kişisel ve biraz daha yorucu.