Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhurbaşkanlığı ve İsmet İnönü'nün başbakanlığı döneminde dokuz hafızla Dolmabahçe Sarayı'nda başlatılan çalışmalarla adını duyuran bir olaydır. 30 Ocak 1932'de ilk Türkçe ezan Hafız Rıfat Bey tarafından Fatih Cami'de okunmuştur. 3 Şubat 1932'ye denk gelen Kadir Gecesinde Ayasofya Cami'nde çalışmalar arasında yer alan Türkçe Kur'an-ı Kerim, tekbir ve kamet okunmuştur. 18 Temmuz 1932'de Diyanet İşleri Başkanlığı ezanın Türkçe okunmasına resmi olarak karar vermiş, vakıf müdürlüklerine bu ezanın metnini göndermiştir. 6 Mart 1933'de yayınlanan bir tebliğ ile İslam peygamberi Muhammed'e hürmet ve saygı ifadelerinin yer aldığı salanın da Türkçe okunmasına karar verilmiştir. 1941'de çıkartılan kanunla Türk Ceza Kanunu'nun 526'ncı maddesine ekletilen fıkrayla ezanı ve kameti Arapça okuyanlara üç aya kadar hapis cezası ve 10 bin 200 liraya kadar para cezası verilecektir. 1950 Türkiye genel seçimleri sonrasında Demokrat Parti'nin ezanın Türkçeden Arapçaya geçilmesi yönünde başlattığı, 14 Haziran 1950'de duyurduğu ve halk meclisi önünde destek amacı ile gösterilen tepkiler sonrasında çalışmalar 16 Haziran 1950'de hızlandırılmış, aynı gün 3'üncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın kabul etmesiyle ezan dilinde özgürlük ortaya atılmıştır. [K]
Türkçe ezan için yapılan çeviri şu şekildedir:
- Tanrı uludur (x4)
- Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrı'dan başka yoktur tapacak (x2)
- Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrı'nın elçisidir Muhammed (x2)
- Haydi namaza (x2)
- Haydi felaha (x2)
- Namaz uykudan hayırlıdır (x2)
- Tanrı uludur (x2)
- Tanrı'dan başka yoktur tapacak